Nedir?

Bu blogda, iyi ya da kötü, günlük hayatta yaşadığım tüketici deneyimlerini anlatıyorum. İletişim için armutuzum{et}gmailkom

26 Şubat 2009 Perşembe

Airties ve sabır küpü agent'ları

0 yorum

Kablo internetten ADSL'ye geçtim. Kabloda modemle bilgisayarı ethernet kablosu ile bağladın mı mevzu bitiyor, şifre bile yok. ADSL o kadar son kullanıcı dostu değilmiş.


Download yapmak için port açmak, nat ayarı diye br şeylerle mücadele etmek, kablosuz bağlanacak aygıtları tanımlamak filan gibi kabus süreçler var. Aldığım modem Airties idi, gecenin üçünde aradım, biraz bekletmekle birlikte açtılar, bıkmadan uzun uzun nlatıp mevzuyu çözdüler. Şaştım kaldım açıkçası.

11 Şubat 2009 Çarşamba

Migros sanal market ve gelmeyen piller

0 yorum

Pazar günü, Migros Sanal Market'ten aylık alışverişimi yaptım. Alternatif ürün istiyorum dememe rağmen tavuk gibi en temel ürünlerin bile eksik gelişini bırakayım, faturaya eklenen Duracell altılı kalem pil paketten çıkmadı. 


Müşteri hizmetlerini aradım, durumu anlattım, cep telefonum doğrulandı ve ger, aranacağım bilgisi verildi. Bugün, yani perşembe sabahı saat 9:30 gibi bilmediğim bir numaradan arandım ve sipariş görevlisi kapımda olduğunu, kapıyı açmamı söyledi. Skor bir, bana haber vermeden evime gelinmesi. 

Ne zaman evde olabileceğimi bilmediğimi ve evde olunca müşteri hizmetlerini arayacağımı söyledim, müşteri hizmetlerini aramayın, beni bu numaradan arayın dendi. Skor iki, Migros kadar büyük bir firmanın elemanının, müşteri hizmetlerini aradan çıkarmamı istemesi. 

Bu akşam arayıp siparişimin ücretinin kartıma iade edilmesini isteyeceğim. Gelişmelerden haberdar edeceğim.


9 Şubat 2009 Pazartesi

Aşçının saçı numnum'un çöpü

0 yorum

Hafta sonu, numnum'dan portakallı ve ızgara somonlu salata sipariş ettim ve içinden saç çıktı. uzun bir kadın saçı. Şimdi neden çıktı nasıl çıktısına girmeyeceğim, en iyi yerde bile olabilecek bir talihsizlik bu. Önemli olan devamı.

Numnum'u aradım ve durumu anlattım. Salata ile birlikte bir de limonlu tart geldi. Zaten olması gereken de buydu.

Evet, sıkça sipariş veriyorum, evet sanırım kıymetli müşteriyim ama konu o kadar sorunsuz çözüldü ki bahsetmeye değer olduğunu düşünüyorum.



7 Şubat 2009 Cumartesi

Yeni vapurlar ve motor gürültüsü

0 yorum

Sekiz gerçekten korkunç dizayn arasındaki tek ele gelir tasarımdan bizim oyumuzla seçilen yeni vapurumuz Fatih, 31 Ocak'ta seferlerine başladı. Bu sabah ilk kez binme şansına sahip oldum.


Önce iyi haber, iç mekan ferah, büyük pencerelerin bunda payı büyük. Peki neden iç mekanı tecrübe ettim?

Çünkü güvertede oturmak mümkün değil. Alt güvertedeki banklar, önceki vapurlarda olmayan hoş bir yenilik, ancak sanırım pervane yerine deniz otobüslerindeki gibi bir itiş sistemi mevcut. En azından gürültüsü deniz otobüslerindeki gibi bir itiş sistemi, banklarda oturmayı imkansız hale getiriyor. O ne gürültü öyle!

Orta ve üst güverteye çıkarsanız, bu kez de motorun korkunç gürültüsü ile mücadele etmeniz lazım. Orta güverteye çıkınca, alt güvertedeki itiş sistemi gürültüsünün içinde aslında motor gürültüsü de olduğunu anlıyorsunuz.

Bir sonraki sefere yan güverteyi deneyeceğim ve vapurun fotoğraflarını çekeceğim. Ancak fazla umutlu değilim. 


5 Şubat 2009 Perşembe

Cremaria Milano, tarihin en başarılı dondurması

0 yorum

Dondurma değil gelato öncelikle. İtalyan dondurması. Roma dondurması denen. Hatta hakiki Roma dondurması denen. Kıvamı, dondurma kadar sert değil. İçeriksel farkı nedir bilmiyorum. İlgilenmiyorum da işin fenası. O fıstıklı ve çikolayalı gelatoları yedikten sonra sizin de ilgileneceğinizi zannetmiyorum.

Ben sizi ekşi'de okuyup geldim dedikten sonra bir ilgi alaka oldu ki, şaşırmadım desem yalan olur. Hemen şirket bilgileri ile karışık bir dondurma oryantasyonu yapıldı, ayrı ayrı plastik kaşıklarla çeşitler tattırıldı. İnternette kendilerinden bahsedilen yerler anlatıldı, dondurmaların içerikleri ile ilgili bilgi verildi. Sonuçta 18 ytl verip yarım kilo gelato aldım. Zaten niyetliydim ama niyetli girmese idim, alıp çıkardım yine, ikna etmeye çalışmadan ikna ettiler. Böyle bir acayip işte.

Gelato'lar kadar (ki baileys, tiramisu, rom, limon, çikolata ve fıstık yedim, fıstık ve çikolatanın tadına inanamadım) bu müşteri ile olan yakın ilgileri de beni çekti. Pazarlama taktiği ise öyle olsun, beni daimi müşterileri yaptılar işte.